30 Eylül 2010 Perşembe

Minik Kurbaaa'nın Sünnet Telaşı

Herkeslere merhabalar, bütün bir yaz doğru düzgün yazmadığım için bir çok şey birikti.


Aklımın ucuna bile gelmeyen bir sürü şey yaşadım.


Neyse bunları burada paylaşamayacağıma göre ben asıl konuya girsem iyi olur (:





Hiç bir program yapmadığımız halde bizim minik kurbaaa'nın sünnetini bu yaz aradan çıkardık.


Olaylar o kadar kısa sürede gelişti ki hazırlıkları nasıl yapsak diye düşünmeye vaktimiz bile olmadı.


Öncelikle sünnet yemeğimizin yapılacağı yeri bir anda kararlaştırıp, tarihi o akşam netleştirdik.



Ardından davetiye için araştırmalara başladım.



İnternet üzerinde baktığım davetiyelerin hepsi o kadar basitti ki hiçbiri içime sinmedi.



Ben ne yapacağım diye kara kara düşünürken, bizim şirketin reklam işleriyle ilgilenen firma girdi devreye.


Bir fotoğraf çekimi yapıp, davetiyemizi resimlerden hazırlasak diye güzel bir fikirle gelince davetiye olayını da çözmüş olduk.





Mekan için ilk tercihimiz ıhlamur kasrı idi, fakat yaz döneminde bahçeye koyulan masalar programımızı bozdu.


Ve yönümüzü Beylerbeyi Sarayına doğru çevirmemize neden oldu.



İyi ki böyle olmuş diyorum, çünkü iki - üç saatte olsa boğazın tadına varmamıza vesile oldu.







 






Buna benzer yüzlerce resmin arasından seçilen iki tanesi ile, davetiye olayını halletmiş olduk.


 






Bu arada minik kurbaa benim küçük kardeşim, aslında gerçekten minik ama biraz tombişş (:











Poz vermeyi nasıl da seviyor , kime çektiyse artık (:


Sünnet yemeğinde resim çekmeye vaktimiz olmadı, gelen misafirleri öpmekten...

O yüzden sadece bu resimleri paylaşabiliyorum sizlerle.


Oysa ki bahçeyi de çok güzel süslemiştik.


Biraz kır düğünü tarzında oldu yemeğimiz.

 Restaurant'ın bahçesini kadıköydeki salı pazarından aldığımız renkli tüller ve balonlarla güzelce süsledik.

Ağaçlarımız rengarenk oldu.


Bir de giriş kısma koymak üzere kocaman bir posterini yaptırdık bizim yakışıklının, gelen misafirlerin bizi rahatça bulabilmesi açısından da çok iyi oldu.



Kıyafetler, davetliler, menü vs derken ortalama bir ay sünnet için uğraştım, inanılmaz yoruldum ama sonuç çok güzeldi...









Bu da benim çekimlerdeki halim.

Hava çok sıcak olduğu için saç baş dağılmış vaziyette dolandım bütün gün (:

15 Eylül 2010 Çarşamba

Üzüldüm

Sanırım fotoğraf makinem kayboldu, yastayım : (

8 Eylül 2010 Çarşamba

Benden Haberler




Üç ay hiç bir şey yazmayıp ta böyle kıyafet resmiyle başlamak aklına nerde geldi diyebilirsiniz kuzular (:

Hayatım o kadar garip ilerliyor ki bu aralar, nerdeyse 1,5 aydır ütü yapmamışım onu farkettim az önce.

Nerdeyse Öğlen ikiden beri ütü yapıyorum, anca bitirebildim.

 Ütü yapmak bile istemiyorum o derece garip bi durumdayım.


Hadi kendimden haberler vereyim size.



Saçlarımın rengini değiştirdim geçen hafta.

 Yüzümü görmüş olsaydınız sorardım nasıl olmuş diye ...

Şu aralar sarı halini çok özlemekteyim :(



Bi de farkettim ki kendimi  yabancı gibi hissediyorum.

Uzun zamandır yazmadığım için de utanıyorum :(

Çok asık suratlı bi post oldu sanırım bu.


Hadi size markafoni'den aldığım beyaz saatimi göstereyim de sevinelim birlikte.







Bu pozu sırf saatime bakabilmek için verdiğim çok mu belli (:


Hepinize şimdiden mutlu ve huzurlu bir bayram diliyorum kuzular.

Umarım bir sonraki yazımı üç ay sonra yazmam (:

Hepinizi seviyorum.

İnşallah beni özlemişsinizdir.

Yorumlardan anlarım ben özleyip özlemediğinizi, ona göre ;)