21 Haziran 2010 Pazartesi

Mimişko

Sunset Village bloğunun tatlı sahibesinden gelen bir mim'im var.

Hadi bakalım neler yazmışım...



Felsefem: Herkesi kendin gibi zannetme !

Hayat: Her gün yeni bir başlangıç

Güneş:  Güzel günler...

Gözler: Her zaman bir şeyler anlatır...

Yıldızlar: Gece kumsala uzanıp seyretsem

Güzellik: Bazı durumlarda gerekli

Sevgi: Karşılık beklemeden her şeyini verebilmek

Aşk: Tam olarak ne olduğunu bilen var mı ?

Müzik: Bazen Zeki Müren  bazen Emre Aydın


Para: Her zaman lazım

Zaman: Geçse bir dert dursa bir dert

Erkekler: Hepsi mi geç olgunlaşıyor ?

Savaş: İSRAİL

Ağlamak: Hiç mutluluktan ağladığımı hatırlamıyorum.

Deniz: Yakın zamana kadar çıplak ayakla girmekten çok korkardım

Ayna: Dikiz aynasını bile kendimi görecek şekilde ayarlıyorum desem (:

Hayal: Beyazlı, pembeli, çiçekli bir ev.



Pofidik Şekerim












İyi Haftalar Hepimize

İyi haftalar herkeslere ,

Umarım hepimizi çok mutlu, huzurlu,eğlenceli günler bekliyordur bu hafta..







Yıl dönümümüzü diğer günlerlerden farklı kılan hiç bir şey yapmayacağımız için.

Hafta sonu bütün sinirimi evin camlarından aldım.

Hepsini gıcır gıcır yaptım.

Tabii uzun süredir ev işi yapmadığım için de hamlamışım.

Vücudum ne olduğunu anlayamadı ilk başta.

Fakat gece yatağıma yattığımda her yerim ağrımaya başladı.

Resmen ağrıdan ve yorgunluktan uyuyamadım (:

O kadar yorgun olmama rağmen bu sabah öyle güzel uyandım ki.

Erkenden uyanıp mis kokulu çamaşırlarımı astım.

Yatağımı topladım...

Çantamı hazırlayıp istanbula doğru yol aldım.

Belki de böyle huzurlu olmamın nedeni,,,

Ağaçtan dut toplarken yağan  yağmurun altında ıslanmamdır.

Ya da yağmur sonrası toprağın kokusunu içime çekerek balkon sefası yaptığımdandır, kim bilir...




Sadece bir gün bile olsa kendime vakit ayırdığım için hayattan çalmış, zafer kazanmış hissediyorum kendimi.

Üstüm pislenir mi diye tereddüt etmeden çimlere uzandığınızda ya da bahçedeki gülleri sularken üstünüz başınız ıslandığında size de  böyle  oluyor mu ?


İçinize  gereksiz bir mutluluk doluyor mu (:

Mutlu Haftalar...










17 Haziran 2010 Perşembe

YSL Lip Twins - Fuşya & Portakal


Bunaltıcı yaz sıcaklarından dolayı yazı yazmaya bile üşenir oldum.

Bu sene yaz mevsimi bir garip değil mi ?

İki hafta şakır şakır nisan yağmurları yağıyor, iki hafta pastırma sıcakları...

Allah sonumuzu hayretsin.

Odamdaki camları açıp, rüzgarın esmesini fırsat bilerekten, bir post yazayım dedim.

Aldığım ve yorum yazmak istediğim o kadar çok ürün var ki nereden başlasam bilemedim.


Geçen hafta ilk gelen ürünüm Yves Saınt Lauren Lip Twins'ti.












Sizler için gece gece sürdüm dudağıma lip twins'imi, çektim fotoğrafını  (:







Tahmin ettiğiniz üzre çilek'ten aldım bu bebeği.

Fiyatı 25 TL civarındaydı.

Bendeki fuşya-portakal ikilisi.










Fuşya olan tarafı ruj, üst kısımda gizli duran fırça ile sürülüyor.

Portakal rengi olan kısım ise parlatıcıymış.

Ben onu da ruj zannetmiştim...

İki rengi de çok sevdim.

Rujun sürümü çok kolay ve yapısı yumuşacık.

Parlatıcının da kokusu bir harika.

Almayı düşünenler varsa tavsiye ederim, ben çok beğendim.


8 Haziran 2010 Salı

Fikirlerinize İhtiyacım Var

Hanii pembe ajandanın sahibesi var ya.



İşte onun yazdığı bir post sonucunda akşamdan beri düşünüyorum...






Sizce ikea'da satılan şu demir kanepe tarzı {meldal }şeyi almalı mıyım ?

Hem yatıya gelen misafirlere hizmet etsin, hem de benim dinlenme koltuğum olsun diye düşündüm.

Ama gel gelelim kuzu benim kafamı karıştırdı, vay efendim bu demirler kötü olurmuş...

Alsam mı almasım mı bilemedim.

Kafam fena halde karışık, bütün gece şu demir parçası ile uğraşır dururum artık.

Bana fikir verirseniz çok mutlu olurum blogcanlar.

Hadi bakalım pamuk eller klavyelere....

3 Haziran 2010 Perşembe

Bernardo Çay Takımı



Vakt i zamanında bernardo'dan bütün porselen takımlarını alıp,çeyiz sandığıma kaldırmıştım (:

Fakat benim aldığım zaman günlük yemek takımı olarak o kadar çirkin bir set vardı ki,onu hiç sevmemiştim.

Bernardocu kız da demişti ki şimdi siz bunları alın, daha sonra beğendiğiniz bir takımla değiştirirsiniz.

Aradan neredeyse 2,5 sene geçti fakat bernardoya adam gibi takım gelmedi diye sızlanıyordum ben.

Taaaa ki dün kasanın yanında duran bu çay takımını görene kadar.

Sanki para bulmuş gibi sevindim mağazada bunları görünce.

Dün akşamdan beri şu cicilere seviniyorum.

Çay takımı mı sevdik mi ?


PS: Bu arada ben takımı alırken  demişlerdi ki aldığınız takımın parçaları kırılırsa ömür boyu bizden temin edebilme imkanınız var.
Dün akşam da öğrendim ki kırık parçaların yerine yeni ürünleri ücretsiz veriyorlarmış...
Ben her parça için ayrı ücret talep edeceklerini sanmıştım.

2 Haziran 2010 Çarşamba

Dalin'le Bebek Gibi Kokalım


Aslında denedim güzelim diye bir bölüm mü açsam bloğumda (:


Şu sıralar Dalin yumuşatıcı sevdiklerim listesinde 1. sırada bulunmakta.

Allah'ım bu nasıl güzel bir kokudur böyle.

Resmen bebek gibi kokuyor makineden çıkan giysiler.

Benim zaten hastalık derecesinde deterjan ve yumuşatıcı düşkünlüğüm vardır.

Markete girdiğimde hep bir bahane bulurum sepeti doldurmak için.

Şimdi yumuşatıcı almak için bir bahanem daha oldu...

Hepinize bebek kokulu günler diliyorum (:






LeSenza Ve Oysho Pijamalar



Aldığım ürünlerle ilgili deneyeimlerimi paylaşmayı çok seviyorum.

Çünkü markaya güvenipte aldığımız bir çok ürün fos çıkabiliyor.

En son LaSenza'da yaşadım bı sıkıntıyı.

Pofidik şekerimle birlikte bir kaç pijama almıştık kendimize...

Şu yazımda görebilirsiniz cupcake desenli pembe pijamalarımızı.

İşte o pijamayı XS beden aldım fakat ilk giyimden sonra L beden oldu resmen.

Pijama yıkanınca toparlanıyo fakat bir saat giydikten sonra salıyor kendini.

Bu nedenle de hiç rahat giyemiyorum onu.

Fakat geçenlerde palladiumda dolaşırken anneme aldırdığım, yukarıda resmini gördüğünüz oysho pijamam çok güzel çıktı.

Kumaşı çok kaliteli.

Renkleri de hiç solacakmış gibi durmuyor.


Demem o ki ben oysho'dan memnun kaldım şekerler (:


1 Haziran 2010 Salı

İsrail Boykotu




Dünden beri yazı yazmaya elim varmadı bir türlü.

Filistinliler ellerinde bayraklar,sahilde gelecek yardımı beklerken.....

Yapılan bu şerefsizliğin açıklanacak yeri yok.

Yukarıdaki listede yer alan ürünleri kullanmayı bıraktık...

Eğer sizde bu günahsız insanlara zulmedilmesini engellemek istiyorsanız en azından bu markaların ürünlerini kullanmayı bırakarak tepkinizi gösterebilirsiniz...

Mc Donalds'tan hamburger yemezsek ne kaybımız olabilir ?

Ya da Calvın Klein Euphoria kullanmazsak ?....

Biz bir şey kaybetmiş olmayız ama bu merhametsiz ülkenin insanlarını zengin etmiş olmayız...

Bu insanlık dışı davranışlara tepkimizi göstermiş oluruz...

Benim aldığım bir tane coca cola ile ne olur demeyin......

Bu birler birikerek önceki gece yaşanan olayların rahatça gerçekleşmesine neden oluyor unutmayın....