29 Mart 2011 Salı

Lacoste Babet

Pazar günü eren holding'te lacoste çıkartması yaptık.
Geçen sene'ye oranla çok az ürün vardı ele avuca gelen.
Resimde gördüğünüz babet'te bunlardan birisiydi.
Orda bi denedim, sanki azıcık sıktı gibi hissettim ama pek önemsemedim.
Bu sabah işe gelirken de giymeye çalıştım fakat çok canımı acıttı.
O yüzden de satmaya karar verdim.

37 numara, 70 tl
Almak isterseniz mail ile ulaşabilirsiniz.
kirazpembe@windowslive.com.
Not: İstenirse ürünün faturasını da mail ile iletebilirim. 






4 Mart 2011 Cuma

Bloglara Giriş

Arkadaşlar, bazı bloglarda Dns ayarlarının değiştirildiği halde bloglara girişte sürekli kopukluk yaşandığını okudum.
Benim kullandığım Dns numaraları hiçbir problem yaşatmadı,aksamadan giriş yapabiliyorum.
Siz de denemek istersiniz diye paylaşmak istedim.


156.154.70.22
156.154.71.22

2 Mart 2011 Çarşamba

Bloğuma Dokunma !!!!!!




Sabah iş yerimdeki bilgisayarımdan bloğumu açmaya çalıştığımda, siteye erişimin engellendiğini fark ettim.

Ne büyük haksızlık bu yapılan.

Eğer bir sıkıntı varsa ortada, herkesin emeğini  hiçe sayarak  halletmek çok saygısızca.

Cath Kidston.



Cath Kidston ta  sepeti doldurup boşaltmaktan yoruldum kaç gündür.

Ne alsam,kaç tane alsam düşün düşün, yorgunluktan bitap düştüm vallahi.






Aslında sipariş vermemin en büyük nedeni yukarıda resmini gördüğünüz fincanlardı. 
Üzerindeki çiçek desenleri ve hepsinin farklı renklerde olması beni cezbetti. 
Fakat gel gelelim dörtlü set halinde satılıyorlardı, bu şekilde alsam sanki iki tanesi kırılmış gibi olcaktı o yüzden iki set almaya karar verdim. 
Sonra bu fincanlarda çay veya kahve içerken illa ki bir şeyler yenecekti, tabaklarını da almam lazımdı. 
Onları da tamamladım sekiz'e.




Baktım 50 pound'u  aşmış olduk.
Kargo ücreti de yükseldi haliyle.

Madem bir ücret ödeyeceğim, bari değsin diyerek. 











Bu pasta tabaklarından da attım sepete.
Bir kaç tane de kupa ve havlu ile siparişimi tamamladım.


Fakat içim hala rahat değil,bunlar sanki tek başına kaldı.

Servislerini de alsam mı ki ?
Bir de posta'da sıkıntı yaşar mıyım ki ?
Hadi içim yorum yazın da içim rahatlasın (:

22 Şubat 2011 Salı

En mükemmel rimel ve Kerastase saç maskesi




En sevdiğiniz rimel hangisi ?

Ben hala mükemmeli arama durumundayım da.

Sık ve uzun sayılabilecek durumda kirpiklerim var.


Güzel bir rimel kullandığım takdirde takma kirpik etkisi olabilecek durumdalar.











Fakat bu aralar rimel konusunda bir memnuniyetsizlik yaşıyorum.

Elimi hangi rimele attıysam hüsrana uğradım.
 

Örneğin Lancome fatale; sürerken beni çok yordu, ayrıca fırçası o kadar çok boya alıyordu ki kirpiklerim dolu dolu oluyordu.

Hypnose ise hiç hacim vermedi kirpiklerime.





Sizin favori rimelleriniz neler merak ediyorum.













Bir de saçlarım ile çok problemim var bu aralar.

Fön çektirmediğim halde o kadar sık yağlanıyorlar ki...

Resmen ıslak gibi oluyor yakındıktan kısa bir süre sonra.


Saç diplerim ne kadar yağlanıyorsa uçları da o kadar kuruyor.

Hadi yağlanmayı yıkayarak çözüyorum da kurumaya karşı bir nem maskesi gerekecek diye düşünüyorum.

Kerastase'in yukarıdaki ürününü kullanan var mı aranızda ? Nasıl bir etki yaratır.



Ya da işime yarayacak bir ürün tavsiyesinde bulunacak olan  ?

Diyet Vakti


Resimden de anlaşılacağı üzre diyetteyim (:
Hem de altıncı günümde olmama rağmen hala azimli bir şekilde devam ediyorum.


Aslında diyet veya rejim dediğim zaman karnım eskisinden daha fazla acıkıyor.
O yüzden diyette değilim sadece yediklerime dikkat ediyorum diyerek kendimi de kandırıyorum (:






Zaten yediklerimi de aşırı derecede kısıtlamıyorum. 

Gün boyu bir oda içinde oturduğum için canım sıkıldıkça bir şeyler yeme alışkanlığı edinmiştim şimdi ondan vazgeçmeye çalışıyorum. 


Masamın üzerinde sürekli dolu bir su şişesi ve bir iki tane meyva  bulunduyorum ki canım bir şeyler yemek istediğinde onlar ile açlığımı geçiştireyim.

Ve akşam olduğunda gün içerisinde neler yediğimi muhakkak birisi ile paylaşıyorum, çünkü yediklerime dikkat ettiğim halde bile o kadar çok şey yiyorum ki, say say bitmiyor.

Bir adet incir, iki dilim kızarmış ekmek, bir tabak sebze yemeği,bir adet elma  .........


Ben zaten öyle narin bir fiziğe sahip değilim, hayatım boyunca hep 57/60 kilo arasında gittim geldim. 

Tabi bir dönem aldığım 12 kilo dışında   ;)

Amacım çok kilo verip incecik olmak değil, sadece bir beden küçülüp sonrasında da o halimi korumak.

Her sene nisan -mayıs aylarında başladığım bu dikkat etme hususunu bu sene şubat ayına aldım çünkü bir ay sonra katılmam gereken bir  kına gecesi ve nikah var.

Gerçi ben hala elbise bulabilmiş değilim. 

Hafta sonu onlarca mağaza dolaştığım halde içime sinecek bir elbise bile bulamadım. 

Bu konu ile ilgili tavsiyeleriniz olursa çok çok memnun olurum.


Öpüldünüz...

18 Şubat 2011 Cuma

Myhouse & Pabetland

Neden böyle bir tembellik çöktü üzerime inanın ben de bilmiyorum.

Vakit bulamıyorum hiç bir şeye,aynı zamanda hiç bir şey de yapmak istemiyorum.

Bütün işlerimi ertesi güne erteliyorum..

Örneğin aşağıda resimleri bulunan sevimli şeyleri alalı çok uzun zaman oldu fakat  aldığım günden beri odamda bekliyorlar fotoğraflanmak için.










Havlu ve peçete myhouse 'tan, kelebekli şekerlik ise pabetland'dan alındı.
Havlu  myhouse,peçete ise cath kidston marka.














Myhouse'a verdiğim sipariş ile ilgili bir kaç sıkıntı yaşadım ama gerçekten çok ilgililerdi. 
Kendilerine yazdığım mesaja çok kısa sürede geri dönüş yapıp, gayet ilgili davrandılar.












Herkeslere çok eğlenceli ve renkli bir hafta sonu diliyorum....

20 Ocak 2011 Perşembe

İstiyorumm

Bu günlerde inanılmaz bir yemek yapasım var, sabah ofise gelip yemek bloglarını açıyorum, akşama kadar ağzımı sulandıra sulandıra tariflere bakıp iç geçiriyorum.


Seçtiğim güzel tarifleri uygulamak için ise ;



Ferah bir mutfak, beyaz bir tezgah ve aşağıdaki KitchenAıd'leri istiyorum.
















19 Ocak 2011 Çarşamba

Mini Mini Giysi Odam

İkea'dan aldığım ürünlerle minicik banyomu öyle güzel değerlendirdim ki.

Küçük ama çok kullanışlı bir giyinme odası oldu benim için.


Sol tarafta gördüğünüz ayakkabılık kısmını daha önce paylaşmıştım sizlerle.



Aslında kitaplık olan bu raflı sistemi ayakkabılık olarak değerlendirip, yoğun olarak kullandığım bütün ayakkabılarımı buraya yerleştirdim.
Diğer ayakkabılarımı da kutulara koyup, üst üste dizerek hem düzen sağladım hem de yer kazandım.




Geri kalan bölümü de uzun zamandır aklımda olan bir  şekilde değerlendirme imkanım oldu ikea sayesinde.

 Geçtiğimiz hafta sonu aldığım giysi rayı sayesinde, dolabımda gereksiz yere kalabalık yapan montlarım,çantalarım,yağmurluklarımı da bu alanda muhafaza ettim.










Kapının sağ tarafında  kalan minik bir alana da yine ikea'dan aldığım  kirli sepetimi  yerleştirdim.

Böylelikle  neredeyse 100 TL  harcayarak kendime küçük ve kullanışlı bir giysi odası oluşturdum. 

Tabiki bu alanda giyinemiyorum fakat kıyafetlerimi ve ayakkabılarımı rahatça seçerek odamda oluşacak kalabalığın  önüne geçiyorum.

Özlem


Bu sabah inanılmaz bir özlemle uyandım.

Okulumu çok özlemişim.


Eski günlere gittim gördüğüm rüya sayesinde. 

Gerçek gibiydi her şey.

Yeniden okuluma dönmek istedim bu gün.



Elime kitaplarımı, malzemelerimi alıp okul yolunda salına salına yürümek, sahip olduğum bütün sorumluluklarımı burda bırakmak istedim.














Şunun kadar yeni olmasa da şirin bir  servisimiz, yaşlı bir şoför dayımız vardı bizi okuldan yurda getiren.

Giriş kapımızın önünde mis kokan güllerimiz,

Yemekhanede suratsız bir amcayla  teyzemiz,  kantinde tombiş leyla ablamız vardı.

 

Bütün koşullar o kadar zor, her şey öyle basit ve eskiydi ki o şehirde

sanki istanbul'u on  sene geriden takip eder gibiydi. 


Şimdi o basit ve zorlu hayatı öyle çok özledim ki ....



Size de oluyo mu böyle ?

 Ben çok güzel bir öğrencilik hayatı geçirdiğim için mi duyuyorum böyle bir özlem.

Yoksa  ağır mı geldi omzuma yüklenen sorumluluk duygusu.