21 Nisan 2010 Çarşamba

Pembe Kiraz Kimdir ?



Pofişim kuzum meleğim bana küpeler mimini yolladı fakat ben  yapamadım.

Çünkü benim alerjim var, o yüzden her beğendiğim küpeyi kullanamıyorum.

Bu sebepten dolayı öyle pofiş gibi küpe koleksiyonum yok.

Bende madem küpe mimini yapamadım pofişimin yaptığı diğer mimi yapıyım dedim...

Veee karşınızda Pembe Kiraz




Yaşınız ?  Yaklaşık bir ay sonra 22 olcak  (:

Mesleğiniz ? Aslında Gazi Üniversitesi El Sanatları mezunuyum ama babamın şirketinde mimari gruptayım.

Boyunuz ? 1.80 demeyi çok isterdim ama maalesef 1.65

Kilonuz ? 61

Ayak numaranız ? Doğum Günümde Pembe Melissa Almak İsteyenler İçin Söylüyorum ''37''

Saç renginiz ? Aslında Saç Rengimi Bilmiyorum Desem Yeridir çocukluğumda saçlarıma kına yakardım,lisenin son dönemlerinde çikolata kahveye geçiş yaptım şu an kahve üzerine platin balyajlarım var.

Göz renginiz ? Kahve

Kaç kardeşsiniz ve meslekleri ? Epi Topu üç kardeşiz. Ben kuzularımın ablasıyım.. Henüz okulları bitmedi.

Babanız ? Patronum

Anneniz ? Ev Hanımı

En beğendiğiniz huyunuz ?  Bulamadımmm

Hiç beğenmediğiniz huyunuz ?  Boğazıma düşkünlüğüm :(

En beğendiğiniz yeriniz?   Sanırım saçlarım

Hiç beğenmediğiniz yeriniz ?  Dudaklarım

Çantanızda mutlaka bulunmalı ?  Telefon,Cüzdan,Anahtarlarım

Çantanızda asla bulunmaz ?  İngiliz anahtarı bile bulunur (:

Arabanızın markası ? Renault

Hayalinizdeki araba ?  Opel Astra

En sevdiğiniz yemek ?  Tavuğun her çeşidi ve şimdilerde yeni gözdem olan Tereyağlı kuru fasülye

Hiç sevmediğiniz yemek ?  Semizotu

En sevdiğiniz hayvan ?  Ayy ben bütün hayvanları uzaktan uzaktan severim çok korkarım dokunmaya :(

En korktuğum hayvan ? Fare

Kullandığınız parfüm ? Chanel chance

Kullandığınız cilt bakım ürünleri ? Loreal & Lush

Hergün mutlaka yaparsınız ? Cilt Bakımı

Hergün yapmayı ihmal edersiniz ?  Telefon görüşmeleri

Karanlıktan korkar mısınız ? Nadiren

Korkutmayı sever misiniz ? Evett (:

Giyim tarzınız ? Çoğu zaman Spor

Asla giymeyeceğiniz ?  Göbeği açıkta bırakan t shirtler

Bilgisayarınızın markası ? Samsung

Karşı cinste aradığınız özellikler ? Bir arayış içinde değilim (:

Karşı cinste hoşlandığınız tip ? ......

En beğendiğiniz oyuncu ? Melis Birkan

Benzetildiğiniz bir oyuncu ? Ezgi Mola

Film çevirmek istediğiniz bir ünlü ? Cemal Toktaş

Başka birşey yapmak istediğiniz bir ünlü ? Tuba Büyüküstün

Tuttuğunuz takım ? Galatasaray

Hangi dalda bir sporcu olmak isterdiniz ? Tenisçi olmak isterdim sanırım

En büyük hayaliniz ?  Ayy ben hayal kurmuyorum ki :(

Gerçekleştirdiğiniz bir hayaliniz ? Allahıma çok şükür istediğim her şeyi gerçekleştirdim.

20 Nisan 2010 Salı

Ben Geldimmm

Bloğuma yazmayalı iki haftayı geçmiş...

Hastalıklar, sıkıntılar bir sürü problemler yaşandı ve atlatıldı bu sürede

Ve ben geri döndüm.

Hepinizi elimden geldiğince takip etmeye çalıştım, ama uzaktan.

Yorum yazmadan, merhaba demeden...

Kendimi Nadas'a bıraktım gibi bir şey oldu.

İyi de geldi sanırım,çok özlemişim yazmayı.

Size de oluyor mu bilmiyorum ama yazıcak bir konu yokmuş gibi geldi bu iki haftada.

Beynim o kadar doluydu ki rüyamda iş toplantılarına gidip, proje çizimleri yaptım.
Hafta sonu hem kafamı dağıtmak hem de yaklaşan fuar için bir şeyler bakmak istedim.

Halamın ısrarı üzerine bir şey beğenmeyeceğimi bile bile ViaPort'a gittik.

Ben bir tane toka bile beğenemedim resmen.

O kadar zor beğeniyorum ki, yanımdaki kişi canından beziyo bana bi etek, gömlek bulucas die.

Kafamda belirlediğim bir şey varsa onu bulana kadar geziyorum mağazaları bulamayınca da suratımı asıp dönüyorum.

Viaportta aradığımı bulamayınca attım kendimi Palladium'a.

Bu sene İpekyol'la büyük bir aşk yaşadığım için ilk durağım orası oldu.

Zaten çok beğendiğim ve almak istediğim kot gömlek vardı ama bedeni kalmamış.

Kendime moral verdim dedim ki aman üzülme şimdi Twist'e geçeris çok cici kıyafetler bulur alırız.

Twist kısmını da epey bi dolandıktan soora fiyonklu ve pudra rengi bir eteğe aşık oldum resmen.

Aslında aldığım kıyafetlerin resimlerini paylaşmak istiyorum ama önümüzdeki ay fuar'a katılıcas orda şıkıdım şıkıdım giyip resim çektiririm diye düşündüm.

Ayrıca üzerine ne giycem bilmiyorum.

Yüksek bel fiyonklu bir etek düşünün bunu nasıl bir şey ile kombinlerim bana akıl verin.

Kahverengi bir t shirt düşündüm ama öyle dümdüz olmasın mesela kolları dantel olsun ya da göğüs kısmı.

Ama yer yarılmış içine girmiş sanki, bütün mağazaları dolaştım bulamadım.

Gören bilen duyan varsa şu garibe yardım etsin olur mu (:

Bu arada Cosme-de'ye Nars Orgasm gelmiş,meraklılarına duyurulur.

5 Nisan 2010 Pazartesi

Pembe Kiraz Nerelerde Neler Yermişş

Merhabalaaar, hepinize  çoook güzel bol güneşli bir hafta diliyorumm.

Havalar ısındıkça insanın enerjisi daha bi artıyor sanki

Saat 9 dan önce uyanamayan ben 7 de dikildim ayağa ve attım kendimi ofise.

Erkenden kahvaltımı yaptım ve sevdiğim blogları okumaya başladım.

Pofişş kuzumun bana gönderdiği bol yemekli mimi görünce karnım tokken hazırlayayım, yoksa bu gün kendime engel olamayabilirim diye düşündüm.

Çünkü aldığım kilolardan da anlayacağınız üzre boğazına düşkün bir bayanım.

Burcumun bütün özelliklerini taşıyorsam, benim suçum ne diimi ama.

Boğazına düşkün kelimesinde kapmışsınızdır, ama ben yine de söliim Boğa burcuyum ;)

Güzel yemekleri görünce dayanamam indiririm mideye.

Şu an kahvaltı saatlerinde olduğumuz için mimime kahvaltı yapmayı en çok sevdiğim mekanlarla başlamak istedim.




Hayatım boyunca en güzel kahvaltıları sanırım güzelcehisar cafe' de yaptım.

Pazar günler inanılmaz zengin bir menüyle çıkıyorlar karşınıza.

Eşsiz boğaz manzarasında yudumlanan çayın,tadılan böreklerin yerine hiç bir şey tutmaz benim için.

Bir yer günün her saati mi güzel olur, gündüz vakitleri her yer cıvıl cıvıl,deniz pırıl pırıl, akşamları ise her yer ışıl ışıll (:

Çok fazla ikileme yaptım sanırım ama, varın siz düşünün buranın bendeki etkisini....





Kahvaltı mekanlarında ikinci tercihim de Bizim ev restaurant.

Resim oranın kahvaltısına ait değil öncelikle bunu belirteyim.

Orda yaptığım kahvaltılara ait resim olmayınca netten aldığım bir resmi ekledim.

Bizim evde yaptığım ilk kahvaltıda salam,sosis vb kahvaltılıklar olmayınca ilk önce burun kıvırdım ama gelen zeytin,peynir,bal,reçel o kadar harikaydı ki ...

Hafta sonu şileye kaçanların uğraması gereken bir mekan.

Özellikle yazın ağaçların altında kahvaltı yapmanın tadı bir başka.

Beğendiğiniz kahvaltılık ürünlerden de satın alabiliyorsunuz...



Erkonyalılar  pide de öğle ve akşam yemekleri için tercih sıralamasında başı çeken mekanlardan.

Burada yapılan bıçak arası benim favorim.

İncecik, çıtır çıtır açık pide.

Bildiğim kadarıyla etleri konyadan getiriyorlar,lezzetlerinin en büyük sırrı da o.




Üsküdar fıstık ağacında Çağrı marketin karşısında bulunana Patso Burger' de benim gitmekten en çok zevk aldığım yerlerden biri.

30 metre aralıklarla iki dükkan yan yana.

Birisi büfe tarzı ve oturacak yer yok,muhteşem patsoları ayak üstü indiriyorsunuz mideye.

Diğer şubesi de biraz daha yukarı da.

Ayrıca bir de patso burger'in yanında yanılmıyorsam Kristal Büfe var patsonun hemen solunda kalıyor...

Bu büfede tavuk dönerden muhteşem bir kokoreç yapıyolar.

Döneri ince ince kıyıp baharatlar ekleyerek ekmek arası hazırlıyolar bence tadılması gereken bir lezzet...







Canım balık yemek istediğinde aklıma ilk gelen yer Küçük Yalı Balıkçısı olur.

Balık severlerin en uğrak yeridir burası.

Bir tarafında balık satışları var diğer tarafta da restaurant kısmı.

Küçük yalı balıkçısının hem fiyatları çok uygun hem de porsiyonları gayet doyurucu.

Not: Akşam vakitlerinde gitmek isterseniz kapıda uzayan kuyruğa takılabilirsiniz...






Yine üsküdar taraflarında bulunan ve çok çok sevdiğim bir  mekandan bahsetmek istiyorum.

Gerçi daha önce buradaki yazımda bahsetmiştim Fasulyustan.

Tereyağlı kurufasulye severler buraya da bi uğrasın derim.


Bir de Dörtler mi beşler mi bilemedim şimdi (:

Öyle bir et lokantası var bostacı sahilinde.

Geçen sene yıldönümümüzde gitmiştik oraya.

İyi ki de gitmişizz adamlar gerçekten et yapmayı biliyor.

Lezzetli bir ızgara yemek isterseniz tavsiye edebilirim...


Bu liste böyle devam eder gider.

Nasıl pis boğaz olduğumu az çok anlamışsınızdır.

Yemek konusunda hiiiç nazlı değilimdir.

İşkembe, kokoreç,lahmacun ohhh ayıla bayıla yerim hepsini.

Daha fazla devam etmek istemiyorum,çünkü karnımdan gurul gurul sesler gelmeye başladı bile (:

Benim gibi boğazına düşkün,kilo almaktan korkmayan bir kişiliğe sahipseniz önerilerimi değerlendirin derim...


Bu çok lezzetli mimi





ve

                                Dramaqueenne' e gönderiyorum.


Bakalım yemek konusunda siz bize nereleri tavsiye ediyorsunuz.



 




2 Nisan 2010 Cuma

Pembe Kiraz Mutfakta { Kereviz Dolması }



Rejim günlüğümde ikinci haftamı doldururken,sağlıklı yemeklere yönelmeye başlamış bulunmaktayım.

Yapmaktan çok keyif aldığım kereviz dolmasını biraz sonra afiyetle mideme indiricem.

Aslında çoğumuz kereviz yerine enginardan dolma yapar evlerinde.

Fakat bizim evde hiç enginar dolması denenmedi.

Kerevizin o kendine has { bir çok kişininn beğenmediği } kokusunu çok severim ben.

Hatta yapraklarını uzun uzun yıkar,kokunun elime sinmesini isterim.

Dün akşam ki alışverişimizde bu minik kerevizleri görünce dayanamadım attım sepete.

Yemek masasını da hazırlarken bu güzel görüntüyü sizinle paylaşmam gerektiğini düşündüm.

Hem çok basit, hem şık hem de lezzetli bir yemek.

Öncelikle baştan belirtmeliyim ki benim öyle bir su bardağı,200 gr gibi ölçülerim yok.

Göz kararı ayarlarım her şeyi.

Resimde gördüğünüz boyutta 8 adet kereviz için;

1 büyük boy soğan

1 orta boy havuç

Göz kararı { 1 çay bardağına yakın } bezelye

4 adet bütün kereviz

1 tatlı kaşığı şeker-tuz-limon suyu kullandım.

Öncelikle kerevizlerin kalın kısımlarını atacak şekilde soydum,ortadan ikiye böldüm ve orta kısımlarımı bir kaşık yardımıyla çıkarım.

Bu arada büyük boy cam kasenin içerisine su doldurup yarım limon suyu ekledim.

Etrafını ve içini iyice temizlediğim kerevizleri limonlu suyun içerisine attım.

{ Limonlu su kerevizlerin kararmasını engeller }

Kerevizlerim suyun içinde beklerken, soğanımı yarım ay şeklinde ince ince kıydım ve sızma zeytinyağında kavurmaya başladım.

Soğanlar hafif pembeleşince küp küp doğradığım havuçları ekledim ve bir süre daha kısık ateşte kavurdum.

Yaklaşık bir iki dakika sonra; şeker ve  tuzu ekleyerek karıştırdım ardından da limon suyunu ekledim.

Daha sonra bir su bardağı suyu ekleyerek kapağını kapattım ve suyun kaynamasını bekledim.

Su kaynadıktan sonra kerevizleri tencereye ters bir şekilde dizdim.

{ Oyuk kısımları içe bakacak şekilde }

Bu şekilde  25 dakika pişirdikten sonra,konserve bezelyelerimi tencereye ekledim ve 5 dakika daha pişirdim.

Suyunu çektiğinde ateşten alıp,kapağını açarak soğumaya bıraktım.

Kerevizler soğuduktan sonra servis tabağına alıp, oyuk kısımlara pişen harçtan doldurdum.

Tabağın kenarına kereviz saplarını dizerek servise hazırladım.

Benim kendimce püf noktalarım kullandığım yağın sızma olması ve şekeri iç harcı kavururken eklemem.

Bence yemek bu şekilde hazırlandığında çok daha lezzetli oluyor.

Özel misafirleriniz odluğunda bence masanızdan eksik etmememiz gereken bir lezzet.


Havanın ısınmaya başaldığı bu günlerde kilolarınıza elveda demek isteyenlerdenseniz bir öğününüzde deneyin derim...

Ayşe tüter vari bir postun sonuna gelmişken hepinizi kocaman kocaman öpüyorum (: (: (:




1 Nisan Hakkında Bilmemiz Grekenler

Dün akşam kardeşim eve geldiğinde annemi sordu.

Bende aklına bir şaka geldiğini onu yapmak için komşuya indiğini söyledim.

Yapmasın,bilmiyor musunuz bu günün anlamını dedi.

Anlatmasını istedim.

Ve bana aşağıda yazan satırların aynısını söyledi.

Bunun doğruluğundan emin olup olmadığını sordum. Gayet emindi.

Bu sabah bloglara göz gezdirirken Mona Lisa Smile bloğunda aşağıdaki yazıyı görünce 1 Nisan beni de düşündürmeye başladı.

Sizi yazıyla baş başa bırakıyorum.




1 Nisanın tarihçesi; 15. yüzyılın sonlarında, Haçlı ordusu Endülüs Müslümanlarının son kalesini kuşatır.

Uzun süren bir kuşatma olmasına rağmen, kış aylarının da etkisiyle, kale korunabilmektedir. Durumun zorluğunu anlayan Haçlı ordusunun komutanı değişik taktikler düşünmektedir.

En sonunda 31 Mart gecesi Kalenin önüne giderek bir elinde Kur'an bir elinde İncil 'Şu iki kitap üzerine yemin ederim ki, teslim olursanız bu akşam size bir şey yapmayacağım' der. Gerekli görüşmelerden sonra canlarının kurtarılması karşılığında Müslümanlar kaleyi teslim ederler.

Ertesi sabah, yani 1 Nisan sabahı, Haçlı ordusu komutanı bütün Müslümanların öldürülmesi için emir verir. Bunun üzerine Müslümanlar 'Yemin etmiştiniz, bize söz vermiştiniz' dediklerinde Haçlı ordusu komutanı 'Benim sözüm size dün akşam içindi, bugün için size bir sözüm yoktur' diye cevap verir ve bütün Müslümanlar orada Şehit edilir.

İşte o gün bugündür 1 Nisan hristiyanlar arasında 'Hile Günü' olarak kutlanmaktadır.

Maalesef hristiyanları taklit etmeyi modernleşme sanan gafil müslümanlar arasında da yaygınlaşmış, yüzlerce, binlerce müslümanın katliam günü olan 1 Nisan'lar, bir şaka günü olarak kutlanmaktadır.



Yazı Mona Lisa Smile bloğundan alıntıdır.


Edit: Google'da ''1 nisanın tarihçesi'' için arama yaptığınızda karşınıza  bunlar çıkıyor.



1 Nisan 2010 Perşembe

Be-Yu Catwalk Shimmer

Yine mor kutusuna aşık olup aldığım bir ürün.

Fakat içi fos çıkmadı yanlış anlamayın, iyi ki de almışım.









Kusutunda böyle boz bi pembe gibi dursa da o aslında çok güzel bir renk.





Bol miktarda ışıltısı olduğu için,uygularken az miktarda almaya dikkat edin derim.

Yoksa avize gibi ışıl ışıl olabilirsiniz.

Bir önceki yazımda da bahsettiğim gibi göz kapağınıza az miktarda uygulayarak aydınlık bir görüntü verebilir, göz pınarına veya kaş kemiğinize sürebilirsiniz.





Resimden de anlaşılacağı üzre ürünü uyguladıktan sonra o çirkin renk gidip yerine beyaz ve uçuk pembe karışımı bir renk geliyor.